Camilerde tabure ve sandalyede namaz kılanların çoğaldığına dikkat çekilen afişte, kişinin hastalığı veya engeli sebebiyle namazını ayakta kılamıyorsa oturduğu yerde ya da yatarak ima ile kılması gerektiğine vurgu yapıldı. Hiçbir şekilde oturması mümkün olmayanların ise sandalyede kılabileceği kaydedildi.
Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu, hasta ve engellilerin nasıl namaz kılabileceklerini, ayet ve hadislerden örnekler göstererek karara bağladı. 1 Aralık 2010 tarihinde ‘sandalyede namaz’ başlığıyla çıkarılan ve sonradan afiş haline getirilen karar, Kayseri’deki camilerde cemaatin görebileceği uygun yerlere asıldı. Afişte, son zamanlarda camilerde tabure ve sandalyelerin çoğalmaya başladığına dikkat çekildi. Hasta ve engellilerin ayaklarını kıbleye uzatarak veya istediği bir şekilde oturup namazını kılabiliyorsa tabure veya sandalyede namaz kılamayacağına vurgu yapılarak hiçbir şekilde oturamayanların bundan muaf tutulduğuna işaret edildi. Din İşleri Yüksek Kurulu bu kararına, Hz. Peygamber (s.a.v.)’in nasıl namaz kılacağını soran hasta bir sahabeye ‘Namazını ayakta kıl. Eğer gücün yetmezse oturarak, buna da gücün yetmezse yan üzere kıl.’ (Buhari, Taksiru’As-Salat, 19) Hadis-i Şerifini kaynak gösterdi.
AYAKTA DURAMAYANLAR NAMAZI NASIL KILMALI?
DİB’nin resmi internet sitesinde yayınlanan Din İşleri Yüksek Kurulu’nun kararında ayakta duramayacakların nasıl namaz kılacağı ise şu şekilde tarif edildi: “Ayakta durabilen ve yere oturabildiği halde secde edemeyen kimse namaza ayakta başlar, rükudan sonra yere oturarak secdeleri ima ile yapar. Ayakta durabildiği halde oturduktan sonra ayağa kalkamayan kişi namaza ayakta başlar, secdeden sonra namazını oturarak tamamlar. Ayakta durmaya ve rüku yapmaya gücü yettiği halde yere oturamayan kimse namaza ayakta başlar rükudan sonra secdeyi tabure ve benzeri bir şey üzerine oturarak ima ile eda eder. Ayakta durmaya gücü yetmeyen, yere de oturamayan kimse namazı tabure, sandalye ve benzeri bir şey üzerine oturarak rüku ve secdeleri ima ile yerine getirir.”
Kurul kararında ayrıca, namazını tabure, sandalye ve benzeri şeyler üzerinde kılanların ileri sürdüğü mazeretlerin kendilerini vicdanen rahatlatacak boyutta olması gerektiği de belirtildi. “Namazı asli şekline uygun olarak kılmaya engel olmayacak hafif bedeni rahatsızlıklar bu konuda meşru mazeret olarak görülmemelidir.” denilen kararda, dini açıdan zorunlu ve meşru bir sebep bulunmadıkça camilerde sandalyede namaz kılmanın göze hoş gelmeyen bir görüntü oluşturduğu ve bunun cami kültürüyle bağdaşmadığı ifade edildi. Din İşleri Yüksek Kurulu’nun kararı şu tavsiye ile sona erdi:
“Hastalık ve özürlülük gibi herhangi bir rahatsızlığı bulunan kimselerin, zorunlu olmadıkça namazlarını sandalyede değil, yere oturarak kılmaları uygundur.” CİHAN